- H A L L E R İ M İ Z
Her
yeri sarmışsa ahlaksızlık, hainlik ve satılmışlık…
Usulsüzlük
ve hukuksuzluk sarmışsa her bir yanı…
Ve
bunlardan beslenen ve de güçlenenler
yükselmekte
ise her bir an engellenemezcesine…
Görmesi
gereken gözlere çekilmişse mıh…
Işığa
kapı açması gerekenlerse
kapatmışsa
kapılarını…
İçi
kararan, derdine derman arayan,
çaresizliğine
adam arayan…
Varsa
milyonlarca sessizlik ve de şaşkınlık…
Acı
ve de elem ve de keder sarmışsa
o
babalara, o annelere..
Bu
yarı aç, yarı tok çocuklarına
bir
pabuç alamayanların kararmış ruhlarını
hiç
umursamayanlar da çok varsa…
Göstermek
için mutlu ve ferah ve de varsıl,
güleç
ve de iradesini başkalarına devretmiş
bir
diğer şuursuz kitleler için ortalık yerlerde…
Camlı
ve de renkli kutuları,
ellerinde
ne bir ipi, ne de bir
bağlantısı
olan aletleri ile hep gülenleri…
Uzaklardakilerin
başarıları ve kaykılmalarının,
sevinçlerinin
buralardan,
bura
insanının gözüyle görünememesi..
Tıkır
da tıkır dönüyorsa çarkları…
Ve de
seviniyorlar ise
her
bir daim işleyen planlarına,
ve de
yaklaştıkları hedeflerine
bakaraktan
bugünkü başarılarına gururla…
Ve de
bizim hallerimiz ki onlar
hep
didişmekle, arkadan vurmakla,
kandırmakla,
çalmakla, adam satmakla,
acımasızlıkla,
çeteleşmekle
çiziliyorsa
tabloları her bir köşede…
Her
bir sokakta onlar yer alıyorsa….
Kırsallardan
büyük umutlarla
koca
kentlere sessizce gelmiş
ama
umutlarını kenar mahallelerde
iç
sorunlarla mücadelede yitirmiş o insanlar…
Okul,
okul diye çocuklarını büyük umutlarla
okutmaya
çalışmışların ise bugün
işsiz
çocuklarıyla günlük dertlerin
içine
düştükleri çukurlar….
Ağzına
laf verilen,
onlardan
bu memlekete bir umut gelir diye
bir
şeyler beklenilenler ve kırılan umutlar…
Hallerimizi
böyle de tanımak
hiç
de bize göre değildi.
Bize
göre değildi bu düştüğümüz haller…
Bize
göre değildi geri kalmışlık, açlık ve sefalet..
Bize
göre hiç değildi,
çağdaş
uygarlık sözünü bile duyamamış olmamız..
Bize
göre hiç değildi,
ulu
bir önderin yolundan uzaklaşmak..
Biz
ne oldu da, nasıl oldu da
düştük
bu hallere?
Bu
hallerimizi düşünmek, üzülmek ve
gereğinde
ağlamak bile var iken
çaresizlikte,
düştük bir dizi kendimizi
kandırmacalara,
uyutmalara..
Hallerimiz
böyle gittikçe de zorlaşmakta iken
hangimiz
dönüp de bir baktık
o
büyük önderin bir ülkeyi,
bir
halkı nasıl yoktan var ettiğine….
Hiç
mi sıkılmadık, hiç mi utanmadık
düştüğümüz
bu hallere…
. Öğretmen
Gönen Çıbıkcı, 13.01.2023 .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder