19 Temmuz 2018 Perşembe

Bohçamda

Bohçamda

I.
Renklerim var bohçamda
Alı al, moru mor.
Kırmızısı, sevdam gibi alevli.
Beyazı yüreğim gibi saf.
Mavisi gökyüzü gibi uçsuz sevgim gibi
Siyahım var korkularımı örtmek için
Aşkım var toz pembe hayallerim gibi
Sen varsın benim gibi

II.
Bir bohça yaptım kendime.
Aldım hemen elime.
Bir de ne gördüm baktığımda?
Renklerim var bohçamda.
Benim renklerim, her bir şeyim....
Alı al, moru mor.
Kırmızısı
sevdam gibi alevli.
Beyazı
yüreğim gibi saf.
Mavisi
gökyüzü gibi
uçsuz,
sevgim gibi
sonsuz.
Siyahım var
korkularımı örtmek için.
Aşkım var
toz pembe
tıpkı hayallerim gibi.
Bir de sen
sen varsın,
tıpkı benim gibi.

III.
Bohçamı dürdüm renklerimle.
Hem de kendi ellerimle.
Koşa koşa geldim
yaşamağa seninle.

Ama,
asıl bohçam sensin.
Sen benim her şeyimsin.

Ne geçmişim,
ne geleceğim,
ben hep
"seninim"
diyeceğim.

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 25.01.2014, 19.40


Kıpırtılar

Kıpırtılar

I.
İçimde kıpırtılar,
İçimde sevdalar sığmayan yere göğe
"Gel" dedi "gel" sevdam

Ben sevdalardayım zaten
nasıl geleyim ben seninleyim.
Sevdam ile geçer her günüm

II.
Tılar...
Tılar...
Tılar...
İçimde hep o kıpırtılar....

Dalar...
dalar...
dalar...
İçimde hep o sevdalar.
Sığmayan yere, göğe.

Tıkır...
tıkır...
Geldi sevdam.
"Gel" dedi,
"koş hemen gel"
dedi, sevdam.

Ben zaten...
Ben,
sevdalardayım zaten!

Nasıl geleyim ben?
Hep seninleyim zaten.

Sevdam...
Sevdam...
Ve günüm...
Deli gönlüm...
Ve sevdam ile geçer her günüm.
Ve sevdan ile geçer her günüm.

Sen, ben ve
bir de sevdan.
Bir de sevdam.

Dalar...
dalar...
dalar...
İçimde hep o sevdalar.

Tatlı, hoş ve
benim olan
sevdalar...

Sevdalarım!
Canlarım!

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 25.01.2014, 19:50



İNSANLARIN

İNSANLARIN

Aşkları olmalı.
Ülküleri olmalı.
Umutları olmalı.
Uğraşları olmalı.
Emekleri olmalı,
Erdemleri olmalı.
Ahlakları olmalı.
Becerileri olmalı.
Allah sevgisi olmalı.
Vatan sevgisi olmalı.
Cömert bir eli olmalı.
Değer yargıları olmalı.
Düşünecek konuları olmalı.
Okuyacak, sırada kitapları olmalı.
Huzur bulacağı bir yuvası olmalı.
Hırsızlıkdan utanacak yüzü olmalı.
Yüreğini kıpırdatan dostları olmalı.
Kahkaha atabileceği dostları olmalı.
Her şeyden önce de iyi ahlakı olmalı.
Okuyup, yazacağı bir masası olmalı.
Saatlerce konuşabileceği bir eşi olmalı.
Üzerinde emek vereceği idealleri olmalı.
Yazıp, çizeceği kalemleri olmalı bol, bol.
Sıcacık, sevgiyle sarılacak bir kadını olmalı.
Dip, dibe bağdaş kurup oturacağı anası, babası olmalı.
Dilinin altında, neşelenince söyleyecek türküleri olmalı.
Yaşama ve insanlara dayanacak kocaman bir yüreği olmalı.
Çalışırken yanında, yarım bardak da olsa, kırmızı şarabı olmalı.
Hiç de büyüklük taslamadan saatlerce oynayacağı küçük yeğenleri olmalı.

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 05.01.2016, 01.14


Sizinle Olmak

Sizinle Olmak

Biliyor musunuz?
İyi ki burada
bir ortam oluşturduk.

Sizlerin sesinizi duymak
beni çok sevindiriyor.

Sanki kocaman bir sınıf gibi oldu...
Hepinizi bir arada
görür gibi oluyorum.

Hep sağlıklı, hep mutlu,
güler yüzlü çocukları görüyorum
sınıflarında...

Sanki çocukluktan daha güzeli
hiç yokmuş gibi geliyor bana.

Ben de sizin bir gölgeniz gibi,
hep peşinizde...

Hep sanki sizi korumak,
sakınmak ister gibi...

Hem de artık dağılmış olsanız da
her bir yana!
Yine de o dünya denilen
küçücük bir sınıfda...

Sizinle yine bir arada olmak
çok güzel bir duygu benim için.

Fotoğraflarınızda
gözlerinizin içini görüyor olmak,
bir bilseniz,
ne kadar güzel geliyor bana...

Sanki çok temiz ve
derin bir sonsuzluğu olan
enerji kaynağı gibi,
o güzel gözleriniz.

Sizleri seviyorum.

Düşündükçe de
daha çok seviyorum.

Özlemek de var tabiii...

Hem de çok özlemek....

Sizleri...

O günleri özlemek...

Bir daha birbirimizi hiç
göremeyecek olduğumuzu
bilsem de,
yine de,
hep sizinle imiş gibiyim...

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
26.01.2014, 21.49, M.

(Öğrencilerim için açtığım Facebook sayfasına)


Tabii ki Anlıyorum

Tabii ki Anlıyorum

Tabii ki anlıyorum
ne dediklerini!

Çok iyi anlıyorum hem de...
Sanki, ben başka bir şey mi
diyorum kendime!

"Çok iyi bakmalıy mışım" kendime...
"Sağlığım her şeyden çok daha önemli" imiş..
"Aman ha, hasta falan olmamalı"ymışım.

Doğru hepsi çoook doğru.

Benim de savaşım bu değil mi zaten.
Ama içindeki BEN anlasa bir de bunu...

Lafa gelince çok kullanırlar ya
işte onun gibi...

"Yaralı bir aslan gibi"...
İçin içine sığmıyorsa ve de
bir türlü kabul edemiyorsan bunları...

Yani "herkesin başına gelir"...
Falan derler ya..
Onları bir boş ver sen!
Bir de başına gelirse senin
İşte o zaman
durmaz içindeki dalgalar
Susmaz fırtınalar...

Yok!
Çok zor gelir böylesini kabullenmek!
Yani sana yapılanlar...
Haksızlıklar...
"Ben bunu hak etmedim"ler...

Aslında dedikleri doğru tabii ki...

Karşıdan öylesine...
"Bak kendine!"
"Aman haaa hasta olmayasın!"

Tamam da ben zaten
uğraşmıyor muyum bunlarla...

Bir de içimdeki BEN bir dursa
sakinlese, durulsa...
Azıcık da kabul edebilse artık...
"Ne yapmak gerekti ise yaptım" demelerimi...
"Bol bol anlattım"larımı...

Durulup da kabullense artık...
"Geçti gitti, bitti"yi....

İşte bu noktaya bir gelse
içimdeki BEN
huzur bulsa artık...

Kimse acımasa da bana
ben acımalıyım
içimdeki BENciğime.

Ne olursa olsun,
hayat yine de onunla geçecek
başbaşa, birlikte ve iç içe...

Ama öyle, ama böyle...

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI
20.01.2014, 19.00, M.


Benimlesin

Benimlesin

İnan!
Haykırmak geliyor içimden.

Kopmasan elimden!
Düşmesen dilimden!
Hiç gitmesen içimden!
Yüreğimden!

Yüreğimden
atamam seni!

Seni,
hiç bir zaman
atamam yüreğimden.

Yüreğim

yüreğim....
Seninle dolu bu yüreğim!

Hadi gel!
Hadi gel!
Ver elini yine!

Gidelim!
Güzel günlere
seninle...

Seninle!
Kaçma, kaçma!
Tek başına....

Sen benimlesin.

Benim yüreğimdesin.
Nerde olursan ol
hep benimlesin!

Buna hep inan!

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
26.01.2014, 19:16, M.



Bir Kuşcuk Gibi

Küçücük Bir Kuşcuk Gibi

Bir küçük kuşcuk gibi
tir tir titremedesin.
Ne tutacağın bir el var sana.
Ne güvenle sarılacağın...
Ne de bir dost var
teslim olabileceğin.

İtip, kakmayla olamayacağını anlasan hayatını...

Ufacık yüreciğinin huzur bulamayacağını
itip kakmakla.
Vermekle kendine kocaman cezaları
ve de girmekle
taşıyamayacağın yüklerin altına.

Anlayamadın ne olduğunu,
neyin seni alıp da kaçırabildiğini
neyin tutsak ettiğini benliğini...

Bir küçücük kuşcuk gibi
titremede olmana
ama koskaca bir
kaya parçası gibi
sağlam ve yıkılmaz
gözükmek istemene
onuruna, gururuna
tüm varlığına
sahip çıkabilmek
sarabilmek bir de seni...

Yardım edemiyorum sana
artık anlasana...
Kaçmaktasın
en uçlara doğru...

Aşmaktasın sınırlarını hızla.

Dalların en üstüne tırmanmadasın
bir kuşcuk gibi,
yalnız, sahipsiz ve de güçsüz...
Tırmandıkca en üst dallara
inatla, korkuyla....

Uzaklaşmakda ve kaçmada
nasıl ulaşsın sana
hep kol kanat germek isteyen?

Taa en altta da dursa
gözü sende.
Bakarak sabırla ve
kalp gözüyle yüzüne....

Azıcık da olsa anlamanı,
kendini,
ve artık bir
küçük kuşcuk olduğunu...

Ve de koca dünyayı
senin alt üst etmek istemenin
bir hayalden de öte olduğunu...

"Bir küçük kuşcuk gibi
tir tir titremedesin.

Ne tutacak bir el var sana
güvenle sarılacağın.

Ne de bir dost var
teslim olabileceğin"
diye yinelesem de yine,
hep dua edip
beklemedeyim sabırla...

Tir, tir titreyip
kısılmalarının
kanatlarının altında
sona ermesini,
kücük kuşcuğun sağlıkla,
neşe ile uçup,
dönüp dolaşıp
yeniden yaşama
kanat çırpmasına...

Dua etmekteyim sana.
Artık inanmalısın, direnmeden...

Tüm benliğimde
dualarımlasın,
benimlesin.
Uçup gitsen de
en üst dallara...

Bir de çok korkmaktayım.
O üst dallardan, tutunamadan,
yere düşmenden çok korkmaktayım.

Gönen Çıbıkcı, 20.01.2014, 13:10, Mainaschaff
    

Tam da Bugün

Tam da Bugün

Hele bugün,
tam da bugün!

Hiç de
üzülüyor olmamalıydım.
Diye düşündüm birden.

Her şey yerli yerine oturdu,
derken,
birden
hem de hiç
ummadığın beklemediğin
bir anda....
Derler ya,
"lastik patladı", diye...

Tam da öylesine...

Tarihe bir bakar mısın?
Tarihe...
Tam da artık
"huzur buldum"
yani
"huzur bulduk"
demek istediğim anda
sözde hem de
"tam huzur aradığı" anda...

Nasıl oldu?
Nasıl olur bu?
demenin de bir kalmıyor anlamı...
Anlatmak, açıklamak,
dile getirmek de yetmiyor bak!

Ne dersen de
olmuyor işte!

Göz göre, göre ve de
büyük bir inatla her şeye karşı
yok edip gitmesini seni...

Yok!
Gelmiyor artık,
elinden sanki bir şeyler...

Bir şeyler dönüyor tam da
başka bir yöne doğru..

Belki de bir bildiği mi var
Hakk'ın desem de yine...

Aklıma geliyor hep.

"Amma da ağlamaklı olmuşum bu yaşda"...

Şaşıyorum kendime bu ne?
Durmayacak mı bu yaşlar,
diye kendi kendime...

"Allahım bu nedir bana gelen", diye..
"Vardır bir bildiğin" diyerek yine,
ediyorum sana dualarımı sessizce...

Ama
"Allahım sen de dualarımı duy",
diye...
Ama yine de işte...

Hele bugün,
tam da bugün!
Hiç de
üzülüyor olmamalıydım.

Kesin,
böyle düşündüm birden yine....

Elden ne gelir diye,
şaştım kendi kendime...

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 20.01.2014, 18.27, M.


Hayat Ve Sen

Hayat Ve Sen
.
Her bir hayat
her bir insan demektir.
.
Bir insan yaşamdan,
kendisinden
neler bekliyorsa
önce bunu
çok iyi bilmeli
ve öyle bir
bilinç oluşturabilmeli ki
yolunda ilerleyebilsin.
.
Hem de sağlığından,
mutluluğundan ve de
yaşama şevkinden
hiç bir şey yitirmeden...
.
Tabii ki
iğne oyası gibi olacak işlerin,
sabırla, disiplinle
ve de yüksünmeden.
.
Yaptığın ne varsa o an
senin seçimine
uygun olabilmeli.
.
İçeride, dışarıda,
nerede olursa olsun
elindeki işi
en iyisini isteyerek
yapabilmelisin.
.
O iş, o çaba
seni hem çok sevindirmeli,
hem de mutlu etmeli.
.
Kısacası
çok emek harcaman da gerekse,
bunun ölçüsü yine sende olmalı.
.
Nereden,
ne gerekiyorsa bilip,
bulup, araştırıp,
elindeki işine katmalısın bunları.
.
Başkaları değil,
sen kendin
olmalısın önce
yaşamına yön veren.
.
Ne burnu büyük
ne de umursamaz
olmayacaksın
hiç bir zaman.
.
Ve de bazı işler,
öyle işlerdir ki
tüm yaşam boyu sürer,
tamamlanması.
.
Bitmesi uzun zaman alır.
.
Her bir fırsatda yine
döner dolaşır o işine
bir katkıda bulunursun.
.
Derken bir de bakarsın ki
birçok dosyan olmuş
seni sen eden.
.
Her biri senin bir parçan,
senin varlığın.
senin gücün
yeteneklerin, zevklerin,
emeklerin...
.
Ne güzel!
.
Demek ki varsın,
bu yaşamda sen
iyi bir yer almışsın.
.
Seni
en açık,
en gerçekçi,
en tarafsız
olarak değerlendirecek olan da
tabii ki
önce Allah
ama sonra
sen olacaksın.
.
Bu koşullarda
memnunsan kendinden,
tamam,
başka bir şey gerekmez.
.
Her şey
her zaman
çok güzel olur.
.
Bunu kendine
öyle anlatmalısın ki
kurduğun dünyan
sonuna değin
seni hep mutlu etsin.
.
Gönen Çıbıkcı, 21.03.2017, M.


Neden Vaz Geçtin

  Neden Vaz Geçtin
hemen, birden?
Ne oldu?
Nedir seni geri çeken
bir anlam veremediğim.
.
Bu kadarcıkdı tanımışlığın.
.
Bir göründüm,
bir sevindin.
Bir çoşkuyla
akıttın içindekileri.
Koca koca denizler kadar
sanki beklemiştin
anlatabilmek için içindekileri.
.
Koca dalgalarla boğuşa boğuşa
mı gelmişti bugüne
o temiz ve hassas ruhun.
.
Birden anlatmıştım,
anladığımı ve gördüğümü
açıkca baka baka yüzüne.
.
Kendi tarihimin ardından
birçok noktalarını
daha önce yakaladığımı ve
içselleştirdiğimi
görmüştüm.
.
Minnacık emeklerin,
coşkulu bir yüreğin
öğrenme tutkusu ile yoğrulup,
yoğurup sunduğun
artık senin bir parçan olan o
gecelerin, gündüzlerin...

Eğlencelerden,
lay, loylardan çalınmış
hiç de bir zorunlululuğun
olmamasına rağmen,
tutup ortaya çıkardığın
emekleri görmüştüm.

Sanki onları oturup da incelemişcesine,
Biraz da acele mi etmiştim?
.
Hiç de bir gereği yokken
tutup da birden
bir coşku ile dinlemek,
seni anlamak,
anlatmak  istemiştim.
.
Hem de hiç de böylesine
bir karşılaşmayı beklemez iken.
Evrende kim, nerede yer alır
nedendir bilinmez.
Hikmetine sual de olunmaz.
.
Biliyorum öğrendiklerimi
kendimce çıkardığım dersleri
ve de ilkelerimi.
.
Yoksa, açılmıyorsa önü,
yol birden kapanıyorsa eğer,
çıktıysa önüne
hiç de ummadığın engeller...
.
Yok, zaten biliyorum
zorlamak yok,
beklemek de yok,
gereksiz şeyleri.
.
Bunları "kendim" için
zaten biliyorum.
Sadece tek soru var yine de
öylesine ortada kala kalmış:
Neden vaz geçtin
hemen birden?
.
Ne, neden, nasıl?
diye sormayacağım.
Nedenlerin sence haklıdır.
Biliyorum.
.
Biliyorum ki yine
Yüce Tanrı benim için
en iyisini ister.

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 14.08.2017, 03:02, KUŞADASI